yasaluyum
Sonuç bulunamadı
Tüm Sonuçları Göster
  • Giriş
  • ANASAYFA
  • GENELGELER
  • KANUN VE KHK’LER
  • KVKK KARARLARI
  • TEBLİĞLER
  • TÜZÜK VE KARARNAMELER
  • YÖNETMELİKLER
  • HUKUKİ GÖRÜŞ
  • ANASAYFA
  • GENELGELER
  • KANUN VE KHK’LER
  • KVKK KARARLARI
  • TEBLİĞLER
  • TÜZÜK VE KARARNAMELER
  • YÖNETMELİKLER
  • HUKUKİ GÖRÜŞ
Sonuç bulunamadı
Tüm Sonuçları Göster
yasaluyum
Sonuç bulunamadı
Tüm Sonuçları Göster
Ana Sayfa KVKK KARARLARI

18 yaşını doldurmamış ilgili kişiye ait sağlık raporunun imha edilmesine yönelik ilgili kişinin babası tarafından veri sorumlusuna başvurulması ve cevap alınamaması üzerine ilgili kişinin kendisi tarafından Kurumumuza şikayette bulunulması hakkında Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 11/08/2020 tarihli ve 2020/622 sayılı Karar Özeti

yasaluyum by yasaluyum
11 Ağu 2020
Reading Time: 7dk okuma
0
Veri sorumluları tarafından kişilerin telefon numarası, e-posta adresi gibi iletişim kanallarına Kanuna aykırı şekilde gönderilen üçüncü kişilere ait kişisel veriler hakkında İlke Kararı

Kişisel Verileri Koruma Kurumundan:

RELATED POSTS

Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 23/12/2021 Tarihli ve 2021/1304 Sayılı Kararı

Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 09/06/2021 Tarihli ve 2021/571 Sayılı Kararı

Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 11/03/2021 Tarihli ve 2021/238 Sayılı Kararı

KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA KURULU KARARI

18 yaşını doldurmamış ilgili kişiye ait sağlık raporunun imha edilmesine yönelik ilgili kişinin babası tarafından veri sorumlusuna başvurulması ve cevap alınamaması üzerine ilgili kişinin kendisi tarafından Kurumumuza şikayette bulunulması hakkında Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 11/08/2020 tarihli ve 2020/622 sayılı Karar Özeti

Karar Tarihi : 11/08/2020

Karar No : 2020/622

Konu Özeti : 18 yaşını doldurmamış ilgili kişiye ait sağlık raporunun imha edilmesine yönelik ilgili kişinin babası tarafından veri sorumlusuna başvurulması ve cevap alınamaması üzerine ilgili kişinin kendisi tarafından Kurumumuza şikayette bulunulması hakkında Kişisel Verileri Koruma Kurulunun Kararı

Gerçeğe aykırı olarak düzenlendiği iddia edilen 18 yaşını doldurmamış ilgili kişiye ait sağlık raporunun kayıtlardan imha edilmesine yönelik ilgili kişinin babası tarafından başvuruda bulunulan veri sorumlusunun söz konusu talebe cevap vermemesi üzerine, ilgili kişinin kendisinin Kişisel Verileri Koruma Kuruluna (Kurul) yaptığı şikayetin Kurulca incelenmesi neticesinde alınan 11/08/2020 tarihli ve 2020/622 sayılı Kararda, ilgili kişinin 18 yaşını doldurmadığı dikkate alındığında öncelikli olarak Kurula şikayette bulunulmasına dair hakkın ilgili kişi tarafından kullanılıp kullanılmayacağı ile veri sorumlusuna başvuran ile Kurula şikayette bulunan kişilerin farklı olması nedeniyle söz konusu şikayetin mevzuatta yer alan usul şartlarını taşıyıp taşımadığı hususunun ele alınması gereğinin hasıl olduğundan hareketle aşağıdaki değerlendirmelere yer verilmiştir;

– Anayasanın “Temel Haklar ve Ödevler” başlıklı ikinci kısmının birinci bölümünde yer alan ve temel hak ve hürriyetlerin niteliğini açıklayan 12 nci maddesinde; herkesin kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahip olduğunun düzenlendiği, takip eden maddelerde ise temel hak ve hürriyetlerin hangi koşullar altında sınırlanabileceği ya da durdurulabileceği ile temel hak ve hürriyetlerin neler olduğunun hüküm altına alındığı,

– 2010 Anayasa değişikliği ile hukukumuza dâhil edilen “Kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı”nın, Anayasanın “Kişinin Hakları ve Ödevleri” başlıklı ikinci bölümünde, temel bir hak ve özgürlük olarak düzenlendiği, “Özel hayatın gizliliği” başlıklı 20 nci maddesinin üçüncü fıkrasında; herkesin, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olduğu; bu hakkın kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsadığının belirtildiği; kişisel verilerin, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebileceği ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usullerin kanunla düzenleneceğinin hüküm altına alındığı,

– Anayasanın mezkûr hükmü uyarınca 24.03.2016 tarihinde kabul edilen ve 07.04.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun amacının, “Kişisel verilerin işlenmesinde başta özel hayatın gizliliği olmak üzere kişilerin temel hak ve özgürlüklerini korumak ve kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişilerin yükümlülükleri ile uyacakları usul ve esasları düzenlemek” olduğu

– 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 13 üncü maddesinde; yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkesin Türk Medeni Kanununa göre ayırt etme gücüne sahip olduğunun düzenlendiği, mezkûr Kanunun “Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar” başlıklı 16 ncı maddesinde ise ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlıların, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça kendi işlemleriyle borç altına giremeyeceği düzenlenmekle birlikte karşılıksız kazanma ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada bu rızanın gerekli olmadığının hüküm altına alındığı; bu çerçevede, kural olarak sınırlı ehliyetsizlerin kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarını kullanmada yasal temsilcinin rızasını almak zorunda olmadığı düzenlense de, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olup çok önemli sonuçlar doğurmaya elverişli olan bazılarının (Ergin kılınma-MK. m.12, nişanlanma- MK. m.118, evlenme MK. m.126,127, evlenmeye izin MK. m.124/II, evlatlığa alınma MK. m.308) istisnai olarak yasal temsilcinin rızasına tabi tutulduğunun görüldüğü (AKİPEK, Jale G./ AKINTÜRK, Turgut/ ATEŞ, Derya: Türk Medeni Hukuku Başlangıç Hükümleri, Kişiler Hukuku, I. Cilt, Yenilenmiş 12. Baskı, İstanbul 2015, s. 325, 326.); bu itibarla, kişiye sıkı sıkıya bağlı hakların kullanılmasına karar verme yetkisinin bizzat hak sahibi tarafından kullanılması gerektiği, hakkın kullanılmasına karar verme yetkisinin başkasına devredilemediği, bu yetkinin başkasına tanınmasının kişilik kavramı ile bağdaşmadığının öğretide kabul gördüğü (OĞUZMAN, M. Kemal/ BARLAS, Nami: Medeni Hukuk, 18. Bası, İstanbul 2012, s. 171.),

– Diğer taraftan, 4721 sayılı Kanun başta olmak üzere mevzuatımızda, ne kişiye sıkı sıkıya bağlı hakkın ne de kişilik hakkının tanımına yer verildiği; bununla birlikte, kişilik hakkının, kişinin maddi ve manevi varlıkları ile iktisadi bütünlüğü ve sır çevresi üzerinde sahip olduğu kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğu, bu niteliği nedeniyle herkese karşı ileri sürülebilen bu hakkın başkasına devredilemez, vazgeçilemez ve zamanaşımına uğramaz nitelikte olduğu, kişiye sıkı sıkıya bağlı olan hakların bu niteliklerinden ötürü miras yoluyla mirasçılara geçmediği ve hak süjesinin ölümüyle kendiliklerinden ortadan kalktığı; bu anlamda, ilgili kişilerin kişisel verilerinin işlenmesi kapsamında sahip olduğu hakların da kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğu; kişiye sıkı sıkıya bağlı hakların doktrinde mutlak ve nispi olarak ayrıldığı; nişanlanma, evlenme, evlilik dışı çocuğu tanıma, mal rejimi sözleşmesi yapma, derneğe üye olma, ölüme bağlı tasarrufta bulunma gibi mutlak kişiye sıkı biçimde bağlı hakların kullanılmasında karar verme yetkisi, velinin rızası koşuluyla bizzat hak sahibine tanınmışken (BAYGIN, Cem: Soybağı Hukuku, On iki Levha, İstanbul 2010, s. 314.); kişiliği koruyucu davalar, yaş ve isim düzeltme davalarını ikame etme gibi nispi kişiye sıkı biçimde bağlı hakların küçük tarafından bizzat kullanılabileceği gibi, velinin de küçük adına ve hesabına kullanabildiği; bu anlamda 4721 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremezler. Karşılıksız kazanmada ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada bu rıza gerekli değildir.” hükmündeki ayırt etme gücüne sahip küçüklerin kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmalarında yasal temsilcilerinin rızasının gerekli olmadığına ilişkin kuralın çocuk için bir yetki kuralı olduğu, ancak veli için bir yasak kuralı olmadığı; velinin nispi kişiye sıkı biçimde bağlı hakları küçük adına ve hesabına kullanabildiği (SEROZAN, Rona; Çocuk Hukuku, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2017, s. 282; BAYGIN: s. 315.); bu bakımdan söz konusu ayrıma göre, çocuğun üstün yararı da gözetilerek kişisel verilerin korunması hakkının da somut olay bakımından nispi kişiye sıkı biçimde bağlı hak kategorisinde ele alınmasının yerinde olacağının değerlendirildiği,

– Öte yandan, “Kişisel Sağlık Verileri Hakkında Yönetmelik”in (Yönetmelik), “Genel ilke ve esaslar” başlığını taşıyan 5 inci maddesinin altıncı fıkrasında herkesin, veri sorumlusuna başvurarak kendisiyle ilgili olarak 6698 sayılı Kanunun 11 inci maddesinde yer alan hakları kullanabileceğinin belirtildiği; Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasında ise ebeveynlerin, çocuklarına ilişkin sağlık kayıtlarına herhangi bir onaya ihtiyaç duymaksızın e-Nabız üzerinden erişebileceği, ayırt etme gücüne sahip çocukların, sağlık geçmişlerine ebeveynlerin erişimini e-Nabız üzerinden izne tabi tutabileceğinin hüküm altına alındığı; mezkûr Yönetmelik hükümleri uyarınca sınırlı ehliyetsizlerin de ayırtım gücüne sahip olmak koşuluyla Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen hakları bizzat kullanabileceği, bunun yanında e-Nabız verilerine erişim hususunda küçük tarafından aksi öngörülmedikçe hem küçüğün hem velisinin yetkili kılındığının anlaşıldığı; anılan düzenlemenin somut olay bakımından kişisel verilerin korunması hakkının nispi kişiye sıkı biçimde bağlı hak olduğu yönündeki değerlendirme ile de uyumlu olduğu; zira her iki durumda da ayırtım gücüne sahip küçüğün söz konusu hakkı bizzat kullanabileceği gibi velisinin de onun adına ve hesabına kullanımına olanak tanındığı

değerlendirmelerine yer verilerek;

Bu kapsamda, küçüğün ayırt etme gücüne sahip olması koşuluyla, ilgili kişi küçük ve velisinin başvuru konusundaki iradelerinin örtüştüğü de dikkate alındığında, gerek veri sorumlusuna yapılan başvuru gerek Kurula intikal eden şikayet bakımından her iki tarafın da hakkı kullanmada yetkili kabul edilebileceği değerlendirildiğinden somut olayda ilgili kişi ve babasının söz konusu şikayet hakkını kullanmada yetkili olduğu kanaatine varılmış ve Kanunun 15 inci maddesinin (1) numaralı fıkrası kapsamında Kurula intikal eden dilekçe ile ilgili olarak inceleme başlatılmasına karar verilmiştir.

PaylaşTweetPaylaş
yasaluyum

yasaluyum

İlişkiliYazılar

Veri sorumluları tarafından kişilerin telefon numarası, e-posta adresi gibi iletişim kanallarına Kanuna aykırı şekilde gönderilen üçüncü kişilere ait kişisel veriler hakkında İlke Kararı
KVKK KARARLARI

Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 23/12/2021 Tarihli ve 2021/1304 Sayılı Kararı

27 Ocak 2022
Veri sorumluları tarafından kişilerin telefon numarası, e-posta adresi gibi iletişim kanallarına Kanuna aykırı şekilde gönderilen üçüncü kişilere ait kişisel veriler hakkında İlke Kararı
KVKK KARARLARI

Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 09/06/2021 Tarihli ve 2021/571 Sayılı Kararı

8 Temmuz 2021
Veri sorumluları tarafından kişilerin telefon numarası, e-posta adresi gibi iletişim kanallarına Kanuna aykırı şekilde gönderilen üçüncü kişilere ait kişisel veriler hakkında İlke Kararı
KVKK KARARLARI

Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 11/03/2021 Tarihli ve 2021/238 Sayılı Kararı

23 Mart 2021
Veri sorumluları tarafından kişilerin telefon numarası, e-posta adresi gibi iletişim kanallarına Kanuna aykırı şekilde gönderilen üçüncü kişilere ait kişisel veriler hakkında İlke Kararı
KVKK KARARLARI

VERBİS’E KAYIT SÜRELERİNİN UZATILMASI HAKKINDA DUYURU

12 Mart 2021
Veri sorumluları tarafından kişilerin telefon numarası, e-posta adresi gibi iletişim kanallarına Kanuna aykırı şekilde gönderilen üçüncü kişilere ait kişisel veriler hakkında İlke Kararı
KVKK KARARLARI

Veri sorumluları tarafından kişilerin telefon numarası, e-posta adresi gibi iletişim kanallarına Kanuna aykırı şekilde gönderilen üçüncü kişilere ait kişisel veriler hakkında İlke Kararı

31 Ocak 2021
Veri sorumluları tarafından kişilerin telefon numarası, e-posta adresi gibi iletişim kanallarına Kanuna aykırı şekilde gönderilen üçüncü kişilere ait kişisel veriler hakkında İlke Kararı
KVKK KARARLARI

Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 22/12/2020 ve 2020/966 Sayılı Kararı

31 Ocak 2021
Sonraki Yazı
Veri Paylaşımı Kurulu Yönetmeliği

Kimlik Paylaşım Sistemi Yönetmeliği (Karar Tarihi:20.8.2020)

Veri Paylaşımı Kurulu Yönetmeliği

Ödeme Hizmetlerinde TR Karekodun Üretilmesi ve Kullanılması Hakkında Yönetmelik

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENELGELER
KANUN VE KHK'LER
KVKK KARARLARI
TEBLİĞLER
TÜZÜK VE KARARNAMELER
YÖNETMELİKLER
AYDINLATMA METNİ
AÇIK RIZA METNİ

© 2020 Yasal Uyum Tüm Hakları Saklıdır.

Sonuç bulunamadı
Tüm Sonuçları Göster
  • ANASAYFA
  • GENELGELER
  • KANUN VE KHK’LER
  • KVKK KARARLARI
  • TEBLİĞLER
  • TÜZÜK VE KARARNAMELER
  • YÖNETMELİKLER
  • HUKUKİ GÖRÜŞ

© 2020 Yasal Uyum Tüm Hakları Saklıdır.

Tekrar hoşgeldiniz!

Aşağıda hesabınıza giriş yapın

Şifreniz mi unuttunuz?

Yeni hesap oluştur!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Oturum aç

Şifrenizi geri alın

Lütfen şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç
Are you sure want to unlock this post?
Unlock left : 0
Are you sure want to cancel subscription?
  • Bültenimize Abone Olun